31 Mart 2009 Salı

Lily Allen / It's Not Me, It's You



MySpace şöhretlerinden Lily Allen, 2006 yılında çıkan ilk albümü Alright, Still ile hatrı sayılır bir başarı yakaladı. Sonrasında gelen sansasyonel açıklamaları, alaycı tavrı ve pervasız davranışlarıyla (başta İngiliz tabloid basını olmak üzere) magazin gündemini meşgul ederek popülaritesini korumayı başardı. Ancak bir müzisyenin skandallarıyla değil de işiyle hatırlanması gerektiğini fark etmiş olmalı ki, üç yıllık aranın ardından yeni albümünü müzikseverlerin ilgisine sundu.Albümün ismi ilk olarak MySpace sayfasında Stuck On The Naughty Step olarak açıklanmıştı. Fakat Allen, albüm yayınlanmadan önce fikir değiştirerek It’s Not Me, It’s You isminde karar kıldı. It’s Not Me, It’s You’nun prodüktörlüğünü, daha önce Britney Spears, Kylie Minogue ve Nelly Furtado gibi ünlü isimlerle çalışmış olan Greg Kurstin üstleniyor. Lily Allen albümdeki şarkıları, prodüktörlüğün yanı sıra grubu The Bird and the Bee’de klavye çalan Kurstin ile birlikte yazmış.Allen bir süredir Amy Winehouse benzeri bir anti-idol profili çizse de, albümün ilk şarkısı Everyone’s at It’deki Prozac toplumu eleştirisiyle sosyal duyarlılığını gösteriyor. Him, ilk dinleyişte Joan Osbourne hiti One Of Us’u akla getiriyor ve tanrıya dair zekice yazılmış sözleriyle dikkat çekiyor. F**ck You, George W. Bush karşıtı satirik sözleri ve neşeli melodisiyle bağımlılık yapıyor. Ayrıca The Fear ve Chinese ile birlikte albümdeki en kayda değer şarkılar arasında bulunuyor. Never Gonna Happen akordeon ezgisiyle başlayıp polkaya benzer bir ritimle devam ediyor ve ABBAvari düzenlemeleriyle o günlerin rüküş kostümlü, ışıltılı Eurovision sahnesini gözönüne getiriyor. Who’d Have Known’un nakaratı bariz şekilde Take That’ın Shine’ını andırsa da, sade altyapısı ve dingin vokalleriyle ayrı bir yerde duruyor. Not Fair, dörtnala koşan neşeli bir country ritmiyle açılıyor ve Allen’ın sevgilisinin cinsel yetersizliğinden yakınmasıyla devam ediyor. Back to the Start hızlı temposuyla hareketli bir dans şarkısı olarak albümde öne çıkıyor. 22, yirmili yaş sendromunu konu alan pesimist sözleri ile bizi üç dakikalığına albümün neşeli havasından uzaklaştırıyor. Eski bir caz kaydı gibi tınlayan He Wasn’t There ile albüm kapanıyor.

Melodik ve eğlenceli Lily Allen artık yerleri süpüren uzun eteklerden ve onların altına giydiği Nike Air ayakkabılardan vazgeçmiş gözüküyor. Bunun yerine vücudu saran elbiseler ve yüksek ökçelilerle cazibe merkezi olmayı hedefliyor. Albüm kapağında, saçına taktığı tüllü taç ile yakaladığı 50’lerin femme fatale havasıyla da bu konudaki kararlılığını açıkça ortaya koyuyor. Allen’ın Alright, Still’deki benmerkezci tavrı ve apolitikliği, albümün çıktığı dönem içerisinde eleştiri oklarına hedef olmuştu. Allen, yeni şarkıları aracılığıyla yeri geldiğinde kendi hayat ekseninden çıkıp sosyal ve politik konulara da değinebileceğini kanıtlıyor. Buna ilaveten müzikal anlamda da bazı değişimler fark ediliyor: Alright, Stil ile ska ve hip-hop sularında gezen Lily Allen son albümüyle elektropopa yönelerek karaya vuruyor. Özellikle bazı şarkılarda (Never Gonna Happen, F**ck You vb.) Susam Sokağı soundtrack’i dinliyormuş hissine kapılıyorsunuz. Ancak bu Lily Allen hayranları için bir olumsuzluk değil. Çünkü yeni albüm onları memnun etmenin yanı sıra melodik ve eğlenceli şarkıları seven dinleyicilerin ihtiyacını da karşılıyor. Albümü dinleyenler Allen’ın yumuşak sesi eşliğinde Lilyland’da, renkli bir yolculuğa çıkıyor.

22/03/2009 Radikal Gazetesi Radikal2 Eki

Hiç yorum yok: