12 Ocak 2009 Pazartesi

Black Ice_AC/DC


Genele baktığımızda rock müzik dört elementten oluşur: davul, gitar, bas ve vokal… AC/DC kurulduğundan bu yana basit akorlar ve bilindik formüllerden vazgeçmedi. Otuz yılı aşkın süre boyunca bildiğini okudu ve özgün rock’n roll şaheserleri yazdı. Kendisinden sonra gelen birçok grup ve müzisyeni etkiledi.

Angus Young’un Gibson SG gitarına dokunmasıyla açığa çıkan enerjinin etkisi grubun hayranlarının üzerinde fazlasıyla kalıcı olsa da gerçek bir riff fabrikası olan Angus, 2006’da kardeşi Malcolm ve çetenin diğer üyelerini toplayıp stüdyoya kapandı.

Black Ice, grubun 2000 yılında yayınladığı Stiff Upper Lip’in takipçisi olarak tam 8 yıllık bir aradan sonra yayınlandı.

Albümün prodüktörlüğünü daha önce Pearl Jam ve Bruce Springsteen gibi tanınmış isimlerle çalışmış olan Brendan O'Brien yaptı. O’Brien yeni albümde grubun klasikleşmiş tarzı ve müzikalitesinden ödün vermeden yeni şarkılar kaydetmesini sağladı.

Albümün ilk single’ı Rock’n Roll Train, diğer on dört şarkıdan habersiz dinleyiciler için başarılı bir lokomotif şarkı sanılabilir. Oysa bu şarkı on beş vagonluk bir trenin ilk vagonu ve yaklaşık bir saati bulacak keyifli bir yolculuğun habercisi.

Brian Johson her zamanki gibi bariton sesini en ince perdeden kullanıyor. Albümü dinlerken, şarkıları tüm gücüyle ıkınarak söylediğini hissedebiliyorsunuz. En tehditkâr tonuyla “I know you, now you know me” derken, Angus yakıcı bir solo ile Skies on Fire’ın melodisini iyice aklımıza kazıyor.

Ayrıca albümde dinleyicileri küçük bir sürpriz bekliyor. Stormy May Day’de Angus’u ilk defa slide gitar çalarken dinleme ayrıcalığını yaşıyoruz.

Malcolm ve Angus kardeşler yazdıkları şarkılarda yine alkol, dağıtmak, kızlar ve birazcık da kaostan bahsediyorlar. Şarkı sözlerindeki cinsel içerikli imalar önceki albümlere göre daha az kullanılmış.

Black Ice bir bütün olarak ele alındığında tam anlamıyla bir AC/DC klasiği. Elbette Rock’n Roll Train, Stormy May Day, Big Jack ve Decibel gibi öne çıkan şarkılar var. Ancak albümün tamamını dinlediğinizde AC/DC’nin bir albüm grubu olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.

Black Ice grubun şimdiye kadar yayınladığı en uzun stüdyo albümü. AC/DC uzun bir bekleyişin ardından en az eskisi kadar sert ve gürültülü şarkılarla dinleyenlere 55 dakikalık bir müzik ziyafeti veriyor. Albümdeki şarkıların çoğunda yakalayıcı gitar riff’lerinin etkisi baskın şekilde hissediliyor. Sonrasında fişek gibi sololar, dile dolanan nakaratlar ve zengin riff’ler sizi ele geçiriyor. Dinlerken ‘air guitar’ çalmaktan kendinizi alıkoyamıyorsunuz.

AC/DC halen aktif bir volkan ve lavlarıyla müzik severlere uzun ince bir yol çiziyor. Çünkü bu adamların bildiği sadece tek bir yol var. Tek yol rock’n roll !


11/01/2009 Radikal Gazetesi Radikal2 Eki